AŞKMERAN


Uyandığımda
Alnımı karışlıyor gibiydi yalnızlık, bir Hadisle..
Hadsiz iniltileri güldürüyor
Yalnızlık sebeplerini kırbaçlıyordu acemi bir iblis
İrkildim, aramızdaki meridyen endamını yitirdi..
Cennete gidemeyecek kadar uzak bir kentteydim
Ve kirpiklerimden çekiyordu Hades
Di’li di’li gömüyordu anıları, geçmişin toprağına..
Ütüsü bozuluyordu en özenilmiş anlarımın, basınca benden geçmişin toprağına
Sevmek gibi örneğin
Beklemek gibi mesela
Tarihi soykırımların sayısı artıyordu yeryüzünde o gece..
Kırıyordu kursağım hevesimin yumruğuyla soyadımdaki iki sesli harfi
Ecdadından siliniyordu yirmi dokuz kez kurşun bir kalem,çabuk büyüyordu
acı ve aniydi tenimin kâbus gördüğüm zamanlardaki terleme süreci..
Uyuya kaldığımda
Aklıma kelepçe takıyor gibiydi geçmiş sürgünü bir hapishane
Halsiz dünsel hadiseleri yeriyor
Karanlığı hırpalıyordu usta bir iblis
‘‘Hadi sene’’ diyen bir sesle irkildim, aramızdaki saat eşkâlini yitirdi..
Cehenneme yürüyerek de gidilebilirdi bu kentten
Saçlarımdan çekiyorken bu kez Hades
Orağıyla mezar kazdı
Tıka basa gömdü sonra Azrail beni,
Giderken son, gelirken ilk bastığın o toprağa..
Sanırım toprak kaymasıydım
Yıldız kaydırağı bir gece yarısında
Yaprak düşmesi kadar başıboş
Gözbebeğimi bir camii avlusuna bırakan
Ezandan birkaç dakika önceyi fırsat kollayanın sevdalısıydım..
Yüzyıllar yüzümü astı
Bir yalnızın yaşadığı ev gibiydik artık seninle
İki ayrı yüz ıslanmıyordu lavaboda
Kurulanmıyordu eller aynı havluyla
Bir dev gibiydi aramızdaki mesafe mesela
Bastığı yerden artık şiddetli ve korkunç sesler getiriyordu..
Yüzyıl önce
Bugün gibi
Hatırımda
Şiir kıtaları kıt kanaat bir saltanatı sürmeye başladı
Kırık kanatlarla da uçmayı öğrendi ölü serçeler..
Kırk haramilerin eşkıyalığında
Kaza süsleri kayboldu..
Ölüler birbirini kıskanmıyor
Kış kanmıyor sıcağın vefasına
Resmi kayıtlara ‘‘geçmiş’’ diye geçmişti o gece,dün.
Ve yaramdaki salgından haberdar değilmiş gibiydi ömrüm..
Bütün uykuların sersemi bendim
Sendeki kör bir mahmurluktu..
Alaca ve çıyan rüyalar görürdüm biliyorsun
İki gözün şahitti..
Yüzyıl öncem kadar bölücü
Gece kan
Gece kir
Gece kum
Ay güneşi kirletir
Bu yüzden hep gün gecikir..
Biri, kir olur elimin mürekkepten
Birikir kapı koluna diğeri, dışımda tuttuğum birisinin gelişini özlerken..
Sonra yine bir sulu yara açılır nabız yerimde
Hades,kör müyüm diye ışık tutar gözlerime
Uyuma der,karanlık serper iblis üzerime anıların açmazından..
Sokak çıkmazında lades kemiğimi kırar aşk
Işık ve karanlık sahiplenir gölgemi, saçlarının sızdığı duvarların
bedeninde kalırım
Dibine kadar düşerim düşlerimin
Tam ağzıma kadar doluyum
Aklım ermiyor, hala ham..
Biliyorsun
Aklımda uykum gibidir
Kaçabilir ya da gelebilir..
Kaçınabilir bir rüyadan
Uyanabilir bir şiir kafiyesi masaldan..
Dudaklarının arasına al beni
Hades gitti az önce
Sesini kes yüzümde
Bir sigara kadar bağımlı kal
İşin bitince söndürüp atacak kadar bencilce
Dudaklarının arasına al beni..
Ciğerini delene dek kemir nefesimi
Dişlerinin arasında gezdir
Hades gelmeden
Gel
Dudaklarının arasına al beni..
Fesat sözler dizdim ardı ardına
Ardı bozkır bir karaya
Ve karalar basınca zemheri vakti gırtlağa
Çilehanelerde yatalak
Yalanların çöllerinde kutsanarak kaldım
Öyle ki her acıyı senden sanarak,ben başıma..
O’nlar
Kimsem yoktu biliyorsunuz
Varlığım kimsesizdi
Hades ve iblis
İçinizden birisinin yoluna düşmedim diye dışladınız
Dışınızda kaldım diye içinize almadınız
Göremediniz iç yüzümü
O birisi ya siz olsaydınız?
Hanginiz pıhtıları iskele etmiş kanlı bir denizden yar yüzü görmek uğruna
yüzdünüz?
Yüz yıldır yüzüyorum ve biliyorum yetmedi
Yüz yıldır yüzüyorum derimi ve kazıyorum benliğimi
Yıllar canidir ki ben felçliyim el’den aşağım tutmuyor
Uykum da bu yüzden firari
Uykum kan
Uykum kir
Uykum kum
Hepsini gözlerime kaçır
Gel dudaklarının arasında salla beni
Uyurum belki..
Sus deyip sustu
Dur deyip durmayan ve giden
Gelip giderken tökezleten
Sallanırken düşer miyim endişesi gibi
Ölürken dirilmenin mucizevî beklentisi kadar düşsel
Delil yetersizliğiyle yetinen
Kendi aklının dar geliriyle geçinen kimlik kadar gerekli bir kadın..
İşte bu yüzden
Eşidir kan,yaranın
Bir gün mutlak kabukla aldatılan..
Kan yaranın kusma durumudur,
Öyle ki tüm yaralar kan kusar
”Beni kan tutar” diyen bir yaraya denk gelemezsiniz
Kan tutmaz yarayı,akar
Pıhtıdır yaranın tek yoldaşı, sargıdan önce yarayı kendisi sarar..
Kan yaranın ağlama durumudur
Öyle ki tüm yaralar kan ağlar..
Yara,izinin ceddidir ve geçmeyen bir geçmiş kadar ciddidir..
Dün, an’ladığındır,gider anlamadan üzerine gün örttükçe
Ki gün gelir birlikte içilen şaraplar bile bir şarapnel parçası kadar can
acıtabilir böylece..
Geçmiş, geçmeyen yaraların tekil adıdır..
Akar
Ağlar
Kusar
Kabuk olur bağlar
Sulanır göz göz, bunu en iyi gözü ardında kalanlar anlar..
Yüzyıldır kirpiklerimden çekiştiren Hadesten
Uzaktaki cennet ve yanı başımdaki cehennem Arafından
Aklıma asılı kalmış hadisten düşen sözlerden
İrkildiğim sesten
Kırbaç vuran iblisten bir adım öteye gidemem..
Bu kan
Bu kir
Bu kum
Yüz yıllarım
Kaçan aklım
Gelmeyen uykum anlasın artık;
Biz,
Aşk ile yürek kanseri
Yara ile ten veremiydik..
Tanrı ikimizi hep çok sevdi
Çünkü ölecektik..
Geçmiş,
Suç aleti oluyor bu kadar uzun ve yalnız düşününce
Dudaklarının arasına al beni..
Geçme..

Yorumlar